Kornea dokusu, gözün ön kısmında bulunan kubbe şeklindeki şeffaf yapıdır. Görüntünün sinir tabakasına odaklanmasında çok önemli rolü vardır. Keratokonus hastalığı kornea dokusunun incelip koni şeklinde düzensiz olarak dikleşmesidir. Korneanın düzensiz şekilde dikleşmesi görüntünün sinir tabakasına düzgün olarak düşmesine engel olur ve bulanık görme oluşur.
Keratokonus Neden Olur?
Keratokonusun neden oluştuğu tam olarak bilinmemektedir. Keratokonusun genetik yapıyla ilişkili olduğu düşünülmektedir.
Bununla birlikte;
Gözü aşırı derecede ovma,
Göz alerjisi,
Marfan sendromu ve Ehlers-Danlos sendromu gibi bağ dokusu bozuklukları keratokonus gelişmesi ile ilişkili olabilmektedir.
Keratokonus Belirtileri Nelerdir?
Keratokonus, görme şikayeti yapar. Keratokonusun erken aşamaları görmeyi etkilemeden önce kornea topografisindeki değişikliklerden anlaşılabilir. Özellikle miyop ve astigmat teşhisi olan hastalar, ergenlik sonrası ve 20 yaş civarı görme dereceleri tama çıkmıyor ve astigmatlarında anlamlı değişimler oluyorsa kornea topografisi ile değerlendirilmelidirler. Keratokonus bulguları her iki göz için farklılık gösterebilir ve zamanla değişiklik olabilir.
Keratokonus genellikle her iki gözü de etkiler. Bir gözünde keratokonus teşhisi konan hastalar, diğer gözü için yakından izlenmelidir.
Bunun yanında:
Düz çizgilerde bükülme ve dalgalı görüş,
Hafif görme bulanıklığı,
Işığa karşı hassasiyet artışı, erken keratokonus döneminde görülebilir.
Geç dönemde görme bulanıklığı artar, miyop-astigmat değerlerinde artış olur. Keratokonus ilerledikçe, hastanın gözlük reçeteleri daha sık değişir, kontakt lens iyi oturmadığından gözde rahatsızlık olur. Erken evreden geç evreye geçmesi keratokonus hastalarında yıllar sürebilir. Bazı keratokonus tanılı hastaların gözleri hızlı şekilde kötüleşebilir. İleri evre keratokonus hastalarında kornea dokusu bir anda şişebilir, görme aniden çok kötüleşebilir ve yara izi kalabilir.
Keratokonus Tanısı Nasıl Konur?
Keratokonus tanısı rutin göz muayenesi ile konulabildiği gibi, tanı için kornea topografisi gibi yardımcı tetkikler de gerekebilir. Gözün eğriliğinin ölçülmesi de keratokonus teşhisi koymada oldukça yardımcıdır.
Keratokonus Ne Zaman Ve Nasıl Tedavi Edilir?
Keratokonus tanısı alan hastaların gözlerini ovuşturmaktan kaçınmaları gerekir. Gözleri ovuşturmak ince kornea dokusuna zarar verebilir ve şikayetleri daha da kötüleştirebilir. Gözler eğer alerjiye bağlı kaşınıyorsa, gerekli alerji tedavisi göz doktoru tarafından düzenlenmelidir.
1-Kolajen Çapraz Bağlama
Kolajen Çapraz Bağlama veya Korneal Kroslink kornea dokusunu güçlendirmek için uygulanır. Kolajen Çapraz Bağlama özel bir Ultraviyole ışığı ve göz damlası kullanılarak lokal anestezi ile yapılan bir işlemdir. Korneal kroslink tedavisi kornea dokusunu sertleştirir ve daha fazla bombeşemeyi engellemeye yardımcı olur.
2-Korneal Halka Tedavisi (INTACS)
Uygun hastalarda Korneal Kroslink tedavisi sonrası görme şikayeti sert veya skleral lenslerle düzeliyorsa hasta takip edilebilir. Hasta eğer lens kullanamıyor veya görme şikayeti varsa uygun gözlere korneal halka tedavisi uygulanabilir. Korneal Halka Tedavisi kornea dokusuna açılan bir cebin içine yerleştilen kavisli minik protezlerdir. Bu halkalar koneadaki eğriliği azaltalarak daha iyi bir görüş sağlamak için kullanılır. Amaliyat lokal anestezi ile yapılabilir.
3-Kornea Nakli
Eğer keratokonus çok ilerlediyse, korneada skar gelişmişse kornea nakli gerekir. Kornea nakli hastalıklı korneanın tamamının veya bir kısmının sağlıklı donör kornea dokusu ile değiştirilmesi işlemidir.